09 Mart, 2015

Katalan Kenti | Barcelona



Akdeniz'in en işlek limanlarından biri olan Barcelona,Katalonya bölgesinin başkenti olmanın ötesinde özelliklere sahip.Kültür,sanat alanlarında yalnızca Madrid'le değil Avrupa'nın en büyük şehirleriyle de yarışıyor.Miro,Picasso, Dali, Gaudi ,Barcelona’nın unutulmaz sembolleri. İspanya’nın kuzeydoğusundaki Katalan başkenti tarihi alan ve klasik turist aktiviteleri açısından çok zengin; yüzlerce yıllık Boqueria pazarı, Picasso ve Miro’nun eserleri, Gaudi’nin Park Güell’de yer alan masalsı evleri. Ama bu şehrin dinamizmi başka yerde bence yok. Barcelona’ya heyecanını bu ara çağdaş sanat müzeleri ve küçük galeriler veriyor. Ayrıca tapas barları ve mahallelerdeki gece hayatını da keşfedin. Yenilere bakın ama eskiye de mutlaka vakit ayırın. 
La Rambla
Benim Barselona'da en çok sevdiğim yer burası oldu. La Ramle Barselona'nın en ünlü caddelerinden birisi. Denize doğru yol boyunca uzanan ünlü ve tarihi La Rambla Caddesi, gün boyu insanlarla dolup taşıyor. Ağaçlıklı yürüyüş yolu boydan boya gazete satıcıları, çiçek satılan tezgâhlar, tarot falcıları, müzisyenler ve pondomin yapanlarla dolu. Bulvardaki yapılar arasında bazı büyük konaklarla birlikte Liceu Operası ve ünlü Boqueria yiyecek pazarı bu cadde. Les Ramles olarak da bilinen bu uzun caddenin adı Arapça ''Kurulmuş nehir yatağı''anlamına geliyormuş. La Ramle Caddesi beş bölümden oluşuyor. İlk kısmı ''Rambla de Canaletes''. Burası ismini 19.yüzyılda yapılmış olan Canaleta çeşmesinden almış. İkinci kısım, ''Rambla dels Estudis''burası 16.yüzyılda yapılmış bir üniversiteden ismini almış. Bir sonraki kısım ise '' Rambla de Sant Josep'', bu kısım çiçekçilerin bulunduğu yerdir. Ve son kısım '' Rambla dels Caputxins''tir. Bu kısım adını yıkılan bir manastırdan almış. Bu bölümde Barselona için önemli ve dikkat çeken bir bina Gran Teatre del Liceu adındaki Barcelona opera binasıdır. 
Beşinci bölüm benim en çok sevdiğim yer oldu '' Rambla Santa Monica''.Buradan Kristo Kolombus'un anıtınada ulaşabilirsiniz.Bu anıt 1888 dünya sergisi için yapılmış. La Rambla’dan Port Vell 'e doğru yürümeye devam ederseniz mağaza, tiyatro, sinema ve bir akvaryumun olduğu Rambla de Mar kısmına ulaşabilirsiniz. Viaplana ve Pinon tarafından tasarlanan Rambla de Mar tahta bir köprü ile denize ulaşır ve Akdeniz’e bağlantının sembolüdür. Sevdiklerinize ve kendinize güzel hatıra eşyalar alabilirsiniz. La Rambla Caddesi bu kadar hareketli olmasına rağmen pazar günleri neredeyse her yer kapanıyor. Sadece turistler ve ana cadde üzerindeki hediyelikçiler açık kalıyor. Onun dışında ara sokaktaki çoğu mağazayı pazar günleri açık.

Museu Picasso
picasso Müzesi, benim en çok görmek istediğim müzelerden bir tanesiydi. İçeride fotoğraf çekilmesine izin verilmediği için dışarıdan bir fotoğrafını paylaşıyorum. Müze, Carrer Montcada Caddesi üzerindeki beş ortaçağ yapısında yer alıyor. Merkeze çok uzak değil, biz yürüyerek kısa zamanda varmıştık. Picasso Müzesine giriş yaklaşık olarak 11 Euro civarlarında. Edindiğim bilgiye göre; Picasso Müzesi 1963'te Picasso'nun yakın dostu olan Jaime Sabartes'in bağışladığı eserle kurulmuş. Müzede 3000'den fazla eseri bulunuyor.Picasso 1895-1904 yılları arasında Barcelona'da yaşamış ve empresyonizm etkisinde kalmış. Barcelona'ya gitmişken mutlaka görülmesi gereken müzelerden birisi. 
Carrer Montcada
Cathedral of Santa Eulàlia
Barselona Katedrali (Cathedral of Santa Eulàlia ) bir tür gotik katedraldir. Benin Paris'deki Notre Dame Katedralin'den sonra gördüğüm en güzel katedraldi. Katedral 13.ve 15. yüzyıllarda inşa edilmiş.1928'debaşlayan katedral inşaatının büyük bir kısmı 14. yüzyılda tamamlanabilmiş. Katedral iki şapele ayrılan beş koridordan oluşuyor. Kilisenin yan kolları ise kısaltılmış. Doğu kısmında dokuz şapelin bağlantı noktası bulunuyor. Barselona Katedrali, Romalılar döneminde şehit olan Eulalia of Barcelona’ya adanmış. Bir hikâyeye göre Eulalia şehir meydanında çırılçıplak bırakılmış ve bahar ayında beklenmedik yağan kar vücudunu kapatmış. Bunun üstüne kızgın Romalılar Eulalia’yı içerisinde bıçakların olduğu bir varile koyup varili gezdirmiş. Aziz Eulalia’nın mezarı katedral içerisinde bulunuluyor.



Sagrada Familia
La Sagrada Familia Barselona şehrinin adeta incisi. Şehir sanki bu kilise üzerine kurulmuş gibi. Barselona’da ne kadar uzağa giderseniz gidin, ne kadar tepelere çıkarsanız çıkın, Sagrada Famillia’yı göremeyeceğiz bir yer açıkçası yok. Avrupa'nın en sıradışı kilisesi olan Temple Expiatori de la Sagrada Familla kendine has özellikleriyle gurur duyan şehrin sembollerinden birisi olmuş. Doğadan esinlenen simgelerle dolu olan bu özgün yapı Gaudi'nin en büyük eserleri arasında yer alıyor. Bölgede yapılması planlanan Neo Gotik kilisenin inşaatı başladıktan bir yıl sonra, 1883'te görevi devralan Gaudi doğaçlama bir şekilde her şeyi değiştirmeye başlamış; hayatının işi haline gelen eser için 14 yıl boyunca bir münzevi gibi inşaat alanında yaşamış. Antoni Gaudi, çarpıcı ve tek olacak bir eser bırakmak istemiş ancak tamamlayamadan ölmüştü. Halen yapımına devam edilen bu ünlü eserin 2026'da yani Gaudi'nin 100. ölüm yıldönümünde tamamlanması planlanıyor. Sagrada Familla'yı gezmek 16 Euro civarlarında. İsterseniz sadece kilisenin içini gezebilirsiniz, yada aynı zamanda terasınada çıkabilirsiniz. Ben terasına çıkmanızıda tavsiye ederim, yukarıdan kuleleri görmek çok güzel. Yalnız çıkarken asansörle çıkarken, dönüşte malesef yürüyerek iniyorsunuz. Daracık merdivenlerden inmek zor olsada bence değer. 
Gaudi, bazilikadaki büyük kulelerden bir tanesinin bitimini görebilmiş. Kuleleri tasarladıktan sonra bu kulelerin Barcelona'ya gelecek olan gezginler için mükemmel bir karşılama olacağına inandığını belirtmiş ve kulelerin tepesindeki süslemelerin cennet ile yeryüzü arasında bir bağlantı sağlarmış gibi göründüğünü de ifade etmiş. Kulelerin tepesinde ki meyve figürlerinin hepsi birbirinden muhteşem.

Casa Mila; La Pedrera( Taş Ocağı) olarak da bilinir. Gaudi bütün enerjisini ve zamanını Sagrada Famillia'ya adamadan önceki son çalışması olan Casa Mila,onun şehrin mimarisine getirdiği en büyük yeniliklerden biri olmuş. 1906-1910 yılları arasında inşa edilen Casa Mila, zamanında aykırı olduğu için entelektüellerin ağır eleştirilerine maruz kalmış. Gaudi sekiz katlı bu apartmanı köşedeki iki yuvarlak avlunun etrafında tasarlamış; bodrum katına şehrin ilk yeraltı otoparkını yapmış. Passeig de Gracia'nın yanında bulunan Casa Mila'yı gezdikten sonra bu cadde de bulunan güzel restoranlarda yemek 
yemeği es geçmeyin.

Casa Batllo, Antoni Gaudi ve Josep Maria Jujol’un restore ettikleri bir bina. 1877 yılında inşa edilen bina 1905- 1907 yıllarında yeniden tasarlanmış. Barselona Passeig de Gracia'da yer alıyor.Yerel adı “Casa del ossos” olan Casa Batllo orta sınıf bir aile için yapılmış. Gaudi’nin yaptığı her şey gibi bu yapı da oldukça etkileyici görünüyor. Modern mimari örneklerinden olan binanın özellikle zemin katı şekilsiz oval pencereleri ve taş heykel işleri ile görmeye değerdir.
Parc Güell 1910'da sanayici Eusebio Güell, Barselona'nın üzerinde yükselen çorak tepede bir özel site yapılması için Gaudi'ye siparis vermiş. Ortak kullanım alanları bulunan küçük bir bahçe inşa edilmesi için planlanmış fakat evlerin sadece birisi bitirilebilmiş. Yarısı bitirilmemiş projenin iptalinden sonra geriye kalanlar, halka açık alanların en özgünlerinden biri haline gelmiş. Bence parkın en etkileyici kısımları, kırık fay aslanlardan yapılma mozaiklerle kaplı olan yerler. Bunların birçoğu Josep Maria  Jujol'un eseriymiş.
Burası parkın kapalı bölümünde bulunan Hypostyle Salonu. Gaudi'nin eserlerine göre oldukça klasik olan 86 sütun yukarıdaki meydanı ayakta tutuyor. Tavanda dört tane güneş mozaiği bulunuyor. 



Barselona'ya gelipte bunları yapmadan dönmeyin derim.
Tarihi Hazineler:
Gotik semtte ve müzelerde gezinti
Bir Modernista konser salonu
İspanya'nın en ünlü ve canlı sokağı 
Gaudi'nin baş yapıtları:
Casa Batllo, Sagrada Familla,Casa Mila
Aileler İçin:
Eğlence parkı
Limanda tekne gezintisi
Akvaryumda köpekbalıkları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder